azık

azık
1. أكل [أَكْل]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
2. أكل [أُكُل]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
3. أكل [أُكْل]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
4. زاد [زَاد]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
5. طعام [طَعَام]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
6. طعمة [طُعْمَة]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
7. غذاء [غِذَاء]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
8. قوت [قُوت]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
9. مأكولات [مَأْكُولات]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
10. مئونة [مَئُونَة]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
11. مسك [مُسْك]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
12. مسكة [مُسْكَة]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
13. مورد [مَوْرِد]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda
14. عول [عَوْل]
Anlamı: yiyecek, besin, gıda

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • azık — is., ğı Yiyecek, besin, gıda Birleşik Sözler yol azığı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • AZİK — Hoşa giden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • azık — yemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • azuk — azık, I, 7, 16, 66, 342. 381 yolunu kaybeden, nereye glttiği ve nereden geldiği belli olmayan I, 66bkz: azak § azuk ok; nereden geldigi ve kimin attığı belli olmayan ok § azuk munk; kaçan, yoldan ç ıkan, azan I, 66 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • azuklanmak — azık sahibi olmak, I, 294 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yem — azık, yemek, taam I, 468, 480; III, 144 baharat Itl, 5 ( yem kellmesl yaln ız kullanılmaz, ot ile birlikte gelir) hep, bütün, tamamiyle; yine, dahi, I, 47,106,144, 459; II, 75,118; III, 41, 278. 366. 435 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • BETAT — Azık. Bir yolculukta gereken öteberi. * Ev eşyası. * Kesin, kat i …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • IDVA' — Azık yapmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KIYATE — Azık vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NADD — Azık, rızık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZAD — Azık. Yolda yenecek veya içilecek gıda maddesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”